Sevgili Trabzonlu öğrenci kardeşlerim,
Değişik toplum katmanlarının sosyal, ekonomik, siyasal, kültürel vb. amaçlarla bir araya gelip güçlerini birleştirerek oluşturmuş oldukları sivil toplum örgütlerinin önemi her geçen gün daha da artmaktadırlar. Farklı amaçlarla oluşturulan sivil toplum örgütleri; “demokratik kitle örgütleri”, “baskı grupları”, “menfaat birlikleri”, vb. isimlerle de adlandırılmaktadır.
Trabzonlu öğrenci kardeşlerimizin bir araya gelerek oluşturmuş oldukları TUSED de bir sivil toplum örgütü olmakla birlikte, diğer sivil toplum örgütlerinden çok farklı bir yapısı göze çarpmaktadır. Bu farklılık “sevgi, coşku ve içtenlik” olarak kendisini göstermektedir. Gerçekten, gerek vakıf bünyesinde gerekse diğer etkinliklerde bu farklılığı açık bir şekilde görebilmekteyiz.
Öncelikle şunu belirtmeliyiz ki, Anadolu coğrafyası ve insanı hiçbir coğrafya ve insan topluluğuna benzemez. Allah, bu coğrafyaya ve insanımıza gerçekten çok farklı özellikler ve güzellikler bahşetmiştir. Ancak bu coğrafyada karadenizin ve Karadenizle adeta özdeşleşmiş olan Trabzon’un ve insanının ise çok ayrı bir yeri ve önemi bulunmaktadır.
Karadeniz insanı coğrafyasından çok etkilenmiştir. Doğal güzellikleri ruhuna yansımıştır. Coğrafyası gibi doğaldır ve ruhu güzelliklerle doludur. Dalgaları ve şimşekleri gibi hareketlidir, yerinde duramaz, kıpır kıpırdır. Konuşurken hızlıdır, yürürken hızlıdır, hele hele horan teperken o kadar hızlıdır ki takip etmek bile adeta imkansızdır. Kızgınlığı da Karadeniz dalgaları gibi gür ve serttir, ancak kısa süreli ve gelip geçicidir.
TUSED; karadenizin incisi güzel Trabzon’umuzun değişik ilçelerinden dünyanın en önemli şehirlerinden birisi olan İstanbul’a okumaya gelmiş olan öğrencilerimiz açısından adeta bir liman konumundadır. Duygularımızı, güzelliklerimizi burada paylaşmakta, törelerimizi ve adetlerimizi burada yaşamakta, kemençemizi ve horonumuzu burada canlandırmakta, muhlamamızı ve karalahanamızı burada tatmaktayız.
Sevgili öğrenciler, karadenizimizin ve Trabzon’umuzun bize sunmuş olduğu beşeri güzelliklerimizi çağımızın en önemli sermayesi olan “beşeri sermaye” ile de donatmak zorundayız. Hepinizin çok iyi bildiği gibi, insan hayatının iki önemli dönemi bulunmaktadır. Bunlardan birisi eğitim, diğeri de çalışma hayatıdır. İlk, orta, lise ve yüksek öğretimden oluşan birinci dönemin son aşaması olan yüksek öğretimdesiniz. İkinci aşamanın çok güzel olmasını istiyorsanız birinci aşamanın bu kısmını yani üniversite eğitiminizi çok iyi değerlendirmeniz gerekmektedir. Geleceğinizi şekillendirecek olan bu aşamadır. Bu aşamayı ne kadar başarılı bir şekilde tamamlarsanız ikinci aşamanız da o kadar verimli ve bereketli geçecektir.
Çok değerli öğrenci kardeşlerim ve hemşerilerim, hepinize sağlık, sihhat ve mutluluk dolu bir ömür geçirmenizi Cenabı Allah’tan niyaz ediyorum. Nice güzel günlerde bir arada olmak ümid ve temennisiyle….